top of page

Neden Namaz Kılmalıyız ?

  • Emirhan Horuz
  • 24 Nis 2017
  • 3 dakikada okunur

Esselamun Aleyküm arkadaşlar. Bu haftaki konumuz İman'dan sonraki en önemli konu olan ''Namaz'' olacak. Günümüzün en tehlikeli sorunu hiç şüphesiz ki Dinsizlik değil, Dini tam olarak bilmemektir. Bu sorun Âhir Zaman Ümmeti olmamızın sebebiyle karşımıza çıkan en zor durumdur. Çünkü bir Müslümana Kelime-i Şehadeti sorsanız söyleyebilir. Fakat itikâdi veya inanç esasları hakkında soru sorduğunuzda vereceği cevap yüksek bir ihtimal ile ''Ben hoca mıyım ? Nereden bileyim ?'' olacaktır. Halbuki bunları bilmek hoca olmak değildir. Her Müslümanın bilmesi ve hayatında uygulaması gereken amellerin genel isimleridir. Öyle ki Tebârakellah Hazretleri bizlere Milyarlarca insan arasından İman nurunu nasip etmiş, her şeyin yok olacağı ve hiçbir malın mülkün fayda vermeyeceği o dehşetli günde bizlere Rahmeti ile muamele edeceğini bildirmiştir. Fakat insan umursamaz ve nankördür. Önüne koyulan nimetlere hakkıyla şükretmediği gibi, şükrün yerine isyanı koyar ve böyle amel eder. Öyle ki Yüce Allah bizlere bunu Adiyat Suresi 6. Ayet-i Celile'de bildiriyor; إِنَّ الْإِنسَانَ لِرَبِّهِ لَكَنُودٌ (Şüphesiz ki insan, Rabbine karşı çok nankördür.) Allah bizlere nasip ettiği iman nuru karşılığında belli sorumluluklar ile mükellef kılmıştır. İslâm'ın beş şartından olan Namaz'da bu sorumluklardan birisidir. Namaz Hz. Muhammed aleyhisselâtu vesellem'in Mirac'a yükseldiği ve Rabbiyle aracısız ve perdesiz görüştüğü gün bizlere Allah katından hediye olarak farz kılınmıştır. Allah-u Teâla'ya Sevgili Peygamberimizin ''Ya Rab, benim ümmetimi de seni görme şerefine eriştir ve bu dereceyi onlara da nasip et!'' niyazı ile bizlere bir armağan olarak indirilmiştir. Öyle ki bu hafta Mirac Kandilini ibadetler ve dualar ile kutladık. 1400 küsür yıl önce bizlere indirilen Kitâb-ı Mübîn'in izinden karanlık yollarımız için Allah'tan bir kandil istedik ve o da bizlere Namazımızı verdi. Namaz asla bir yük olarak görülmemelidir. Bilakis Namaz, bir yükseliştir. Nebî (s.a.v) gibi yere fısıldayıp, sesin Arş'ı Âzîm'den duyulmasıdır. Namaz günahlara kefaret, duâlara güvencedir. Namaz, Rasûl'ü taklit etmek, fiilen ve rûhen Rabbe yalvarmaktır. Yüceler Yücesi (c.c) karşısında eğilerek, başında getirdiğimiz İftitah Tekbiri ile Dünya'yı ve içinde bulunan fitneleri elinin tersiyle itmektir. Rukû'da saygıyı, Secde'de yalnızca ve yalnızca Allah'ın huzurunda eğilmek gerektiğini haykırmaktır. Tapılmaya ve ibadet edilmeye en layık Zât'ın, her şeyin yaratıcısı olan Sultân-ı Kadim olduğuna şahitlik etmektir. Namaz, Mü'minin Miracı, amellerin en hayırlısıdır. Allah'a inanmış olan her kulun birinci vazifesi olan Namaz kılmak günümüzde bir ''farklılık'' olarak görülmeye başlanmıştır. Halbuki beş vakit farz olan Namazı edâ eden bir Mü'min Allah katında sıfır derecesine ulaşmıştır. Peki ne demektir sıfır derecesi ? Sıfır derecesi demek zaten farz olan bir ibadeti olması gerektiği gibi yerine getirmektir. Örneği Namazı Ta'dil-i Erkân'a uyarak yerine getirmek bir kulu diğerlerinden üstün yapmaz, onu Allah'ın istediği Mü'min modeli haline getirir. Yani herkes Namaz kıldığında onu Cehennemden kurtaracak duruma gelir. Eğer kılmaz ise Cehenneme layık olur ve imanını muhafaza etmesi için gerekli olan Namazı klmayarak Cehennem Ehlinden olabilir. Öyle ki Rasulullah (s.a.v) şöyle buyurmuşlardır; "Gerçekten kişi ile şirk ve küfür arasında namazı terketmek vardır." (Müslim, Îmân 134. Ayrıca bk. Ebû Dâvûd, Sünnet 15; Tirmizî, Îmân 9; İbni Mâce, İkâmet) Açıkca belirtildiği üzere insanı Müslüman yapan imanı, kıldığı Namazına bağlıdır. Ayrıca Yüce Allah Kitâbında şöyle buyurmuşlardır; اتْلُ مَا أُوحِيَ إِلَيْكَ مِنَ الْكِتَابِ وَأَقِمِ الصَّلَاةَ إِنَّ الصَّلَاةَ تَنْهَى عَنِ الْفَحْشَاء وَالْمُنكَرِ وَلَذِكْرُ اللَّهِ أَكْبَرُ وَاللَّهُ يَعْلَمُ مَا تَصْنَعُونَ* (Sana vahyedilen kitabı oku ve namazı kıl. Şüphesiz ki namaz hayasızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette en büyük ibadettir. Allah yaptıklarınızı bilir.) Buradaki ''Namaz'' ibaresini bazı Alimler ''huşu içinde ve düzgün kılınan Namaz'' şeklinde tefsir etmişlerdir. Öyle ki bazen çevremizde duyduğumuz ''Ben ne adamlar tanıyorum Namaz kılıyor ama her türlü günaha da giriyor'' sözüne karşılık burada söylenmek istenendir. Elbette Namaz, Allah'a derin saygı duymaktan geçer. Ve O'nun huzurunda iken herşeyi unutmak ve yalnızca O'nu düşünmek lazımdır. Böyle yapıldığı takdirde hem günahlardan alı koyar, hemde günahlara kefaret olur. Şunu da nakledelim;

Hz. Ebu Zerr (r.a.) diyor ki: Güz mevsimiydi. Ağaçtaki yapraklar birbiri ardına dökülüyordu. Hz. Peygamber'e (s.a.v.) baktım. Bana şöyle buyurdu; "Ebu Zerr! Şüphesiz Müslüman bir kişi sırf Allah rızası için (ihlasla ve gösterişsiz) namaz kılarsa, onun bütün günahları şu yaprakların ağaçtan döküldüğü gibi dökülür."

Bu kadar müjde verilmeseydi ve Namaz kılmayan dinden çıksa ''idi'' ne olurdu peki ? Maalesef Ümmet diye birşey kalmazdı ! Çünkü 1.6 Milyar Müslümanın yaşadığı şu Dünya'da en beklenmedik hançerler yine Ümmetin kimliğini kaybeden kısmından atılmaktadır. Buradan anlayabiliriz ki Müslüman, Namazıyla ve Takva'sıyla vardır. Bunlar olmadan Müslümanı Hristiyan ve Yahudilerden ayırmak zorlaşmaktadır.

Şu soruyu sorduktan sonra yazımızı bitirmek istiyoruz, ''Namaz'ın ücreti çok mu az ki usanç veriyor ?'' Evet, zor mu ? Zor olsa bile Sonsuz bir Cennete değmez mi ? 70 yıl yaşayan ve farz namazlarını kılan bir Müslüman ömrünün sadece 1 yılını Cennete gidebilmek için harcamaktadır. Evet bu gerçek! Sadece 1 yıl! Çok mu ? Ayrıca, Namaz kılmak bir tercih meselesi mi ? Şu Ayet-i Celile bizlere gaybdan bildirilen bir ''uyarıdır''!;

"Onlar suçlulara sorarlar: Sizi Sakar cehennemine sürükleyen nedir? Suçlular şöyle cevap verirler: "Biz namaz kılanlardan değildik." (Müddessir, 40-43)

Selâmetle Kardeşim...


 
 
 

コメント


Featured Review
Daha sonra tekrar deneyin
Yayınlanan yazıları burada göreceksiniz.
Tag Cloud

© 2023 by The Book Lover. Proudly created with Wix.com

  • Grey Facebook Icon
  • Grey Twitter Icon
  • Grey Google+ Icon
bottom of page