Ahir Zaman Fitneleri ve Korunma Yolları

Esselamun aleyküm arkadaşlar. Bu haftaki yazımızda Ahir Zaman Fitneleri ve bunlardan korunmak konusunda birkaç şey paylaşacağız.

Bildiğiniz gibi Ahir Zaman demek; ne zaman olduğu belli olmayan, fakat bir kişi tarafından kesinlik belirtilerek geleceğini haber veren zaman dilimi demektir.

Ahir Zaman hakkındaki Hadis-i Şeriflere baktığımız zaman teknolojinin ve zenginliğin fazla olduğunu ve bu sebeple Müslümanlar da dahil olmak üzere büyük bir kitleyi etkisi altına almış fitneleri görüyoruz. Bu fitneler öylesine büyük ve tehlikeli ki Rasulullah (s.a.v) ''Öyle bir zaman gelecektir ki kişi mü'min yatıp kafir kalkacak, kafir yatıp mü'min kalkacaktır. Ancak Allah’ın ilimle kalbini dirilttiği kimseler hariç.'' '(Tirmizî, Fiten,30) demiştir.

Müslümanların Dünya'ya bakış açısı Ahiretin tarlası olmaktan çıkarak, şan, şöhret, para ve maddi zenginlik olarak değişmiştir. Oysaki inandığımız ve kavuşmak için herşeyimizi feda etmeye hazır olduğumuz Peygamberimiz (s.a.v) bizleri bu fitneler konusunda endişe ile uyarmış, bu uyarmalar sonucunda da bizlerden Sıddık olmamızı istemiştir.

Nitekim başka bir Hadis-i Şerifte Allah Rasulü, ''Ahir Zamanda imanı elde tutmak kor ateşi avuçta tutmak gibi olacaktır.''(Tirmizî, Fiten,73; Ebu Davud, Melahim,17) diyerek bizlere bu fitnelerin tehlikesini ve iman ve takvaya sahip çıkmanın ne kadar zor olduğu hakkında bilgi vermektedir.

Misal olarak Allah Rasulünün ''Fitnelerin en büyüğü'' olarak adlandırdığı Mesih-i Deccal'i verebiliriz.

Allah Rasulü "Sizi ondan sakındırırım. Hiçbir peygamber yoktur ki, kavmini ondan sakındırmış olmasın. Ben size, hiçbir peygamberin onun hakkında demediği bir şeyi söylüyorum: Onun bir gözü kördür.” (Müslim, Fiten, 95) diyerek bizleri Deccal'in neye benzediği hakkında bilgilendirmektedir. Nitekim başka bir Hadis-i Şerifte ise "Alnının ortasında K-F-R "kâfir" yazılıdır. Her ehl-i iman onu okur." demiştir. Bunun anlamı ise Deccal'in fitnesinin ancak iman nuru ile güz yüzüne çıkacağı ve kişinin ondan ancak bu şekilde korunacağı belirtilmektedir. Yoksa buradaki ''yazı'' manası harflerden değil manevi belirtmeden ibarettir.

Fitnelerin en büyüğü olan Deccal hakkında birçok şey duymuşsunuzdur. Fakat ona karşı neler yapmamız hakkında ne kadar şey duyduk ? Şimdi bazı savunma şekillerini öğrenelim.

1. olarak en önemli maddeyi vermeliyiz. O da İman'ın muhafaza edilmesidir. İman Allah'a yaklaştıkça nurlanır, uzaklaştıkça da körelir. İman, insanın Ahiret saadetine ulaşmak için en gerekli mekanizmasıdır. ''Kalpler ancak Allah'ı anmakla mütmain olunur.'' (R'ad 28) misali İman, ancak Allah'ı tanıdığımız ve zikrettiğimiz kadar bizleri korur. Öyleyse her günümüz Allah'ı tanımakla ve ona olan sevgimizi ispatlamakla geçerse bizler Deccal'in alın yazısını okuyabiliriz demektir. Okuyamazsak, vay halimize.

2. olarak ise haramlarda huzur aramayı bırakarak İmanımızı ve Takvamızı muhafaza edebiliriz. Farkındaysak günümüzün en büyük sorunu Müslüman görünümlü Münafıklar ve Müslüman olduğu halde Münafık alametleri taşıyan insanlardır. O ne demek ? derseniz şunu söyleyelim; ''Bir insan sürekli yalan söylüyor, emanet verdiğinize ihanet ediyor ve sizi imandan soğutacak işler yapıyor'' ise o kişiden uzak durmak lehine olacaktır. Ve elbette başında ayeti celile taşıyan kardeşlerimiz artık bir yolunu bulup haram erkeklerle dolaşmaktan yüz çevirmeli, erkek kardeşlerimiz de Allah'tan korkarak hanımlara yaklaşmamalıdır. Bu fitne gözlerimize çokça değmekte ve bizlere dahi bulaşmaktadır. Bilinmelidir ki haramda aranan huzur, huzur değil Deccal'in oyunları ve Cehennemin uğultularıdır.

3. olarak ise en temel maddeyi verelim. Bu madde ise tabiri caiz ise ''Dostu düşmanı bilmek'' manasında kullanılabilir.

Bizler Dünya Yurduna Allah'ı tanımak için gönderilmiş, ve farklı fitneler ile imtihan edilerek Cenneti yahut Cehennemi (Allah Muhafaza) kendimize yurt edinecek Mükellef Varlıklar kılınmışızdır. Bunun gereği ve yapılması gereken ise Allah'ı tanımaktan ve onun imtihan olarak yarattığı ve bizlere olan Merhametinden ötürü bu fitneleri haber veren bir Peygamber gönderdiği gerçeğini aklımıza kazımaktır. Allah kimdir ? sorusuna verdiğimiz cevap Annen nasıl biridir ? sorusuna verdiğimiz cevaptan daha kısa ise kendimize merhamet ederek Allah'ın isimlerini esmalarını, sıfatlarını ve Sünnetullah'ını öğrenmek yine lehimize olacaktır. Bunlar hakkında da inşallah yazılarımızı paylaşacağız.

Bütün bu anlattıklarımıza dayanarak çıkarmamız gerken Kıssadan Hissemiz ise şudur; Bizler günahkar, aciz ve cahil varlıklarız. Bütün Fitne ve Fesatları bizlere imtihan için yaratan Allah, bunlardan korunma yollarını da bizlere anlatmıştır. Fitnelerin bizleri Cehenneme sürüklemesinden Allah'a sığınarak onun yolunda olanlarla birlikte olmak, O'na yaklaşmak ve Peygamberinin (s.a.v) haber ettiği şeyleri iyi anlamak ebedi görevimizdir. Bilmeli ve hatırlamalıyız ki; İman'dan daha büyük bir mes'ele yoktur ve olmayacaktır.

Selametle...